Hacı Bektaş Veli
Anadolu Kültür Vakfı Aydın Şubesi
Çeştepe Şeyh Bedreddin Cemevi

Hacı Bektaş Veli'den Özdeyişler

Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.

Gündem

Basın Açıklamasını dinlemek ister misiniz?

BASINA ve KAMUOYUNA

Halk TV’de yayınlanan Rota programında Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in “Türkler ve Kürtler olarak 1514 Çaldıran Savaşı’nda birlikte mücadele ettik.” sözleri, Alevi toplumunun hafızasında derin bir yara açmıştır.

Çaldıran gibi Alevilerin topluca katledildiği bir felaketi “kardeşlik” örneği gibi sunmak; tarihsel acıları yok saymak, katliamları meşrulaştırmak ve Alevi toplumunun onurunu zedelemektir.

Yavuz Sultan Selim döneminde yaşanan Alevi katliamlarını başarı hikâyesine dönüştüren bu yaklaşım, barışa hizmet etmediği gibi toplumsal yaraları daha da kanatmaktadır.

Barış sürecine Çaldıran’ı referans göstermek; hem Alevilerin acısını tazeler, hem de Türkiye’de barışın yalnızca Türk ve Kürt kimlikleri arasında kurulacağı şeklinde dar ve dışlayıcı bir bakış açısını dayatır.

Çaldıran katliamı, bu coğrafyada yüzyıllardır süren hak ihlallerinin en karanlık sayfalarından biridir. Böyle bir trajedinin “örnek”, “kardeşlik” ya da “barış” başlığıyla anılması kabul edilemez, asla da meşru görülemez. Bu saygısızlığı reddediyoruz.

Ahmet Özer’i ve benzer açıklamalar yapan herkesi en sert şekilde kınıyoruz.

Üstelik Ahmet Özer, 2014 yılında katıldığı bir panelde Çaldıran sonrasındaki Alevi katliamlarını bizzat anlatmış, bu acılarla yüzleşilmesi gerektiğini söylemiştir.

Bugün aynı olayı Türk-Kürt kardeşliğinin temeli gibi sunması ise hem çelişki hem de akademik ve siyasi sorumluluğuna yakışmayan bir tutumdur.

Bu tür açıklamalar, toplumsal barışın önünü açmak yerine kapatmaktadır. Çünkü başkalarının acısı yokmuş gibi davranarak barış kurulamaz.

Gerçek ve onurlu barış; inkârla değil, yüzleşmeyle, adaletle ve eşit yurttaşlıkla mümkündür.

Alevi toplumu adına Alevi kurumları olarak Ahmet Özer’den şimdi açık ve net talebimizdir:

Alevilerden derhal özür dilemelidir.

Biz Aleviler, inancımız gereği onurlu barışın ve adaletin yanındayız. Bu topraklarda yaşayan her mazlum halkın acısı bizim de acımızdır.

Turkiye Cumhuriyeti, laik ve demokratik bir hukuk devleti olana; butun halklara ve inançlara eşit yaklaşana dek mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.

ALEVİ BEKTAŞİ FEDERASYONU | AVRUPA ALEVİ BİRLİKLERİ KONFEDERASYONU | TÜRKİYE ALEVİ FEDERASYONU
AVUSTRALYA ALEVİ BEKTAŞİ FEDERASYONU | HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI | ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ | PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ

SURİYE'DE ALEVİLER KATLEDİLİYOR!

Basın Açıklamasını dinlemek ister misiniz?

 
Cümle Cihana,

Suriye’de Alevi Toplumuna yönelik sistematik soykırım uygulanıyor!

Suriye’de on yılı aşkın süredir devam eden savaşın yarattığı zalimlik özellikle sahil bölgesi başta olmak üzere Alevilerin yaşadığı bölgelerde tüm zalimliğiyle devam ediyor.

Son dönemlerde Humus ve çevresinde yaşayan Alevi topluluklarına yönelik artan saldırılar, sadece savaşın bir sonucu değildir. Bu saldırılar; tarihten gelen inaçsal nefret, örgütlü şiddet ve Alevileri yok etme politikalarının bir yansımasıdır.

Alevilerin ve Hristiyanların evleri yakılıyor, kadınlar kaçırılıp esir ediliyor, gençler en ağır işkencelerle öldürülüyor. Yalnızca Alevi oldukları için işten atılıyor, varlıkları savaş ganimeti olarak katillerine peşkeş çekilip açlığa mahkûm ediliyorlar.

Alevilerin, Dürzîlerin, Ermenilerin, inanç merkezlerinin, yaşam alanlarının ve köylerin doğrudan hedef alınması; uluslararası hukuka göre açık bir savaş suçu ve insanlığa karşı işlenmiş suç niteliği taşımaktadır.

Bölgede faaliyet gösteren ve geçmişte uluslararası alanda terör örgütü olarak kabul edilen Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve ona bağlı çeteler uzun süredir Alevileri ve Hıristiyan toplulukları hedef almaktadır.

HTŞ’nin Emevi akıl temelli nefret dili ve yok etme politikası Suriye’de yaşayan mazlum halkların yaşamına bir tehdittir.

Başta Türkiye olmak üzere, ABD, Siyonist İsrail ve bölgedeki işbirlikçileri ile HTŞ’ye doğrudan ya da dolaylı destek veren tüm ülkeler, sermaye güçleri ve suskun medya kuruluşları bu soykırımın ortaklarıdır.

Başta katil Colani olmak üzere bu çete örgütüne lojistik, mali, siyasi veya askeri her türlü destek, sadece bölgedeki mazlum halklara yönelik değil, tüm insanlığa yönelik bir suçtur. Çünkü Suriye’de Alevilere yapılan soykırım amaçlı bu saldırılar, insanlığa karşı suç teşkil etmektedir.

Ayrıca bu destekler, Alevi toplumuna yönelik saldırıların önünü açmakta ve çeteleri güçlendirmektedir. Bütün bunların açıkça bilinmesine rağmen uluslararası toplumun, medyanın ve insan hakları kuruluşlarının sessizliği ya da örtülü desteği, bugün yaşanan soykırımın pervasızca devam etmesine neden olmaktadır.

HTŞ ve Colani katiline destek veren ve bu politikaları sürdüren tüm Ülkeleri ve sessiz kalan insan hakları kuruluşlarını bugün bir kez daha ve çok sert bir dille kınıyoruz!

Yaşanan saldırılara karşı sokağa çıkıp direnen sivil halka karşı HTŞ çetelerinin ateş açması demokrasi amaçlarının olmadığının en önemli göstergesidir.

Buradan tüm dünyaya sesleniyoruz!

İnsanlık suçu işleyen bu çeteler derhal savaş suçlusu ilan edilmeli ve yargılanmalıdır!

Bölgede yaşanan insanlık dramına son vermek adına bağımsız kuruluşların bölgede inceleme yapmasına, halka gıda ve insanı yardım ulaştırılmasına olanak sağlanmalıdır.

Biz Alevi toplumu olarak bölgeye insanı yardım götürmeye hazırız. Bunun için gerekli olan koridorun derhal açılmasını talep ediyoruz!

Suriye’de HTŞ çetelerinin yönetimine son verilmeli ve tüm kesimlerin güvenliği, eşit yurttaşlık hakları ve inanç özgürlüğünün gözetildiği bir yönetim derhal kurulmalıdır!

Aleviler tarih boyunca barışın, adaletin ve insan onurunun yanında yer almış bir topluluktur. Buna rağmen yüzyıllardır farklı coğrafyalarda maruz kaldığımız inanç temelli saldırılar ve yok etme girişimleri maalesef bugün Suriye’de yeniden sahnededir.

Alevilerin günümüzde yaşadıkları Kerbela’dır.

Yezit aynı yezit mazlum aynı mazlumdur. .

Bugün Suriye’deki Alevilerin yaşam hakkı savunulmazsa, yarın dünyanın hiçbir yerinde hiçbir inanç topluluğunun güvenliği garanti altına alınamaz.

Dün Lazkiye’de, Hama’da, Humus’ta hayatını riske atarak zulme karşı sokağa çıkan sivil halka desteklerimizi  sunuyoruz.

Suriye’nin mazlum halkları yalnız değildir!

Katil Colani ve çetesi derhal yargılanmalıdır!

Buradan herkese çağrımızdır!

Yaşanan bu zulmü herhangi bir nedenle onaylamayın. Şiddeti ve masum insanların ölümlerini görmezden gelmeyin!  Katledilen kadınların ve çocukların sesi olun!

Colani’yi meşrulaştırmayın!

Onu “ barış elçisi” gibi göstermek zulmü aklamak ve onaylamaktır.

Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır.

Basında Biz

Etkinliklerimiz

Bize Yazın

Please enable JavaScript in your browser to complete this form.
Adınız Soyadınız

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Aydın Şubesi

Email: info@hbvakvaydin.org.tr
Adres: Çeştepe Mah. 4309 Sok. No: 16 Aydın – TÜRKİYE
.